Kayaköy
Tarihle Doğanın Kucaklaştığı Yer: Kaya Köyü
Kaya Köyü, Muğla’nın Fethiye ilçesinde, Akdeniz’in eşsiz doğasıyla iç içe geçmiş, yüzyıllar boyunca farklı kültürlerin izlerini taşıyan büyüleyici bir tarihi yerleşim alanıdır. Eski adıyla Karmylassos olan bu antik köy, Likya döneminden günümüze kadar uzanan kesintisiz bir yaşam geçmişine sahiptir. Kaya, sadece taş yapılardan oluşan terk edilmiş bir köy değil; aynı zamanda Anadolu’nun çok kültürlü kimliğinin canlı bir tanığı, insanlık tarihinin sessiz bir anlatıcısıdır.
Köyün Mimari Dokusu ve Yerleşim Planı
Yamaçların üzerine kurulu olan Kaya Köyü, tipik Akdeniz mimarisiyle inşa edilmiş yüzlerce taş evden, kiliselerden, şapellerden, okullardan, atölyelerden ve birbirine bağlanan dar sokaklardan oluşur. Bu yapılar öylesine bir düzenle yerleştirilmiştir ki, hiçbir ev diğerinin manzarasını ya da gün ışığını kesmez. Bu yönüyle Kaya Köyü, açık hava mimari müzesi ya da bir mimarlık laboratuvarı niteliğindedir.
Lozan Antlaşması ve Nüfus Mübadelesi
Kaya Köyü, 1923 yılında Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan Lozan Antlaşması kapsamında yapılan nüfus mübadelesiyle önemli bir kırılma yaşamıştır. Yüzyıllar boyunca burada yaşayan Rum halk, Batı Trakya’daki Türklerle yer değiştirerek göç etmek zorunda kalmıştır. Ancak bölgeye gelen Türk göçmenler, burada hâkim olan yaşam koşullarına ve yerel mimariye adapte olamayınca köy yavaş yavaş terk edilmiştir. İşte bugünkü sessiz, hüzünlü ama büyüleyici görüntüsü de bu tarihin izidir.
Kültürel ve Turistik Yeniden Doğuş
Günümüzde Kaya Köyü, yalnızca geçmişin izlerini taşıyan bir yer değil, aynı zamanda barış, dostluk ve kültürel birlikteliğin sembolü haline gelmektedir. Hem devlet hem de sivil toplum kuruluşları tarafından yürütülen restorasyon çalışmalarıyla köy, yeniden ayağa kaldırılmakta ve çağdaş turizm anlayışıyla şekillendirilen bir kültür ve sanat merkezi haline getirilmektedir. Amaç; geçmişte yaşanan acıların, gelecek nesillere umuda dönüşen hikâyeler olarak aktarılmasıdır.
Sanat, El Sanatları ve Doğal Ürünler
Kaya Köyü; geçmişte olduğu gibi bugün de el sanatları ve geleneksel üretim yöntemleriyle dikkat çeker. Özellikle kök boyasıyla yapılan, özgün desenli “Kaya Halıları”, hem sanatsal hem de kültürel açıdan oldukça değerlidir. Köyde halen yerel halk tarafından üretilen halılar, bölgeye gelen turistler için en çok tercih edilen hediyelikler arasında yer alır.
Ayrıca bölgenin iklimi ve bereketli toprağı sayesinde; incir, nohut, nar ve kavun gibi tarım ürünleri hem lezzet hem de doğallık açısından oldukça öne çıkar. Köyde küçük çaplı üretim yapılan ev yapımı şaraplar da yöresel damak tadının bir parçasıdır.
Kaya’da Konaklama ve Sosyal Hayat
Kaya Köyü’nde ziyaretçilere hizmet veren butik oteller, taş ev pansiyonları, şarap evleri, geleneksel lokantalar ve sanat kampları bulunmaktadır. Bu tesisler, doğaya saygılı, sürdürülebilir turizmi temel alan hizmet anlayışlarıyla, ziyaretçilere sakin ve huzurlu bir deneyim sunar.
Özellikle Kaya Sanat Kampı, yaz aylarında resim, heykel, müzik, edebiyat gibi sanat dallarında etkinlikler düzenleyerek hem yerel halkı hem de sanatsever turistleri bir araya getirir.
Yakındaki Doğal ve Tarihi Cazibe Noktaları
Kaya Köyü’nün hemen yakınında yer alan Gemiler Koyu, masmavi denizi ve doğal koylarıyla yüzme, tekne turları ve dalış gibi aktiviteler için idealdir. Aynı zamanda tarihi kalıntılara da ev sahipliği yapan koy, hem doğa hem tarih severlerin gözdesidir.
Yine köyün yakınlarında yer alan Afkule Manastırı, kayalıklar üzerine kurulmuş konumuyla hem ruhsal bir inziva yerihem de görsel bir seyir terası niteliğindedir. Buradan Fethiye Körfezi’nin manzarası izlenebilir.
İklim ve Yaşam Kalitesi
Kaya Köyü, Akdeniz ikliminin en ılıman ve sağlıklı etkilerini taşır. Yaz aylarında serin dağ esintileriyle bunaltmaz, kışları ise hafif ve ılık geçer. Bu nedenle hem ziyaretçiler hem de yerleşik yaşamı tercih edenler için oldukça elverişlidir. Doğal bir yaşam sürmek, stresten uzak bir atmosferde yaşamak isteyenler için Kaya Köyü bir hayat tarzı sunar.
Sonuç: Sessiz Bir Miras, Yeni Bir Umut
Kaya Köyü; taş duvarlar arasında yankılanan geçmişin sesi, doğayla iç içe huzurun adresi ve kültürel zenginliğin sembolüdür. Ziyaretçilerine yalnızca görsel bir şölen değil, aynı zamanda düşündüren, hissettiren ve ilham veren bir deneyim sunar. Bu köy, geçmişin gölgelerinde değil; barış, sanat ve doğayla iç içe yeni bir yaşam felsefesinin doğduğu yerdir.